Gerçek Korku Hikayeleri Kısa
Gerçek korku hikayeleri kısa bir şekilde okumak istiyorsanız, bunun için en doğru yerdesiniz. Korku hikayeleri, kişide korku duygusunu ortaya çıkarma odaklıdır. Bu şekilde yazılan masal ve hikayeler eski zamanlara ait kökenlere sahiptir. Halk edebiyatının son derece önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Cadılar, vampir ve buna benzer doğaüstü unsurların yer aldığı hikayelerdir. Aynı zamanda gerçeğe çok yakın olacak şekilde psikolojik konuları da işleyebilir.
Korku ve merak gibi duygular insanlar için her zaman önemli bir yere sahiptir. Batı edebiyatında bu tarzın başlaması 18. Yy öncesi çağda başlamıştır. Bu da batı edebiyatı yaygınlaşmasıyla ortaya çıktığının bir göstergesidir. Korku hikayeleri okumayı seviyorsanız, sizlere pek çok içeriği bir arada sunuyoruz. Bunlar içinden seçim yaparak siz de keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Korku Hikayeleri Özellikleri
Bu hikayeler konuları ve karakterleriyle insanlara verdiği endişe ile merak uyandırmak amaçlı yazılan hikayelerdir. Son her zaman muammadır. Hikayenin sonunda iyi ya da kötü bir sonuç ortaya çıkabilir. Doğaüstü birçok varlık kendisine genel olarak yer bulur. Gizemli olması dikkat çekici olması noktasında son derece önemli miktarda verim elde edilmesini sağlar. Korku hikayeleri daha çok eğitici değil ama kişinin hayal gücünü geliştirme özelliğine sahip türlerdir. Bir çok başarılı korku hikayesi günümüzde beyaz perdede de kendine yer bulmuştur. Sinema sektöründe de korku İçerikli hikayeler ile çekilen filmlerin çok yüksek gişe yaptığını bir gerçektir.
Korku tarzında hikaye yazan ve bu sayede milyonlarca satan birçok kişi olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda farklı masallar da korku unsurları içerebilir. Tabii bu unsurlar her yaş grubuna göre olmalıdır. Kişinin bilgi dağarcığı ve ilgi alanına göre tercih yapması yanında, ilgi alanının da bu hususta önemli olduğunu unutmamak gerekir. Kitap okuma alışkanlığı olmayan çocukların büyük bir bölümü bu tarz ilgi çekici kitaplar ile okuma alışkanlığı kazandırabilir. Bu konuda da kategorimiz sizler için farklı seçenekler sunar.
Semanın Ormandaki Korkulu Dakikaları
Bir varmış bir yokmuş çok sevimli bir kasabada şirin mi şirin tatlı mı tatlı bir kız çocuğu yaşarmış. Bu kızın adı Sema imiş. Sema herkes tarafından değer gören ve sevilen bir çocukmuş. Evinin bahçesinde her gün oyun oynar, güzel resimler yapar, şarkılar söylermiş. Sema bir gün ailesi ile pikniğe gitmeye karar vermiş. Çünkü her hafta sonu ailesiyle piknik yaparlarmış. Sema orda ormanda biraz gezmeye karar vermiş. Ama ailesine haber etmeyi unutmuş. Sema hayvanları ve ormanları çok sevdiği için koşarak ormanın en derinlerine ulaşmış.
Her yerde çeşitli türde hayvanlar varmış. Kuşlar, kelebekler, kediler, uğur böcekleri ve daha neler . Sema çok mutluymuş ve hemen onlarla oynamaya başlamış. Sonra bir bakmış ki hava birden kararmış. Güneş batmış. Aniden çok soğuk olmaya başlamış. Semanın o çok sevdiği orman bir anda gözüne korkunç gelmeye başlamış. Sanki ağaçların dalları tıpkı bir canavar kolu gibi korkunç geliyormuş ona. Sema korkudan ne yapacağını şaşırmış ve kısa süre sonra ağlamaya başlamış.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş ki onu orda bir aslan görmüş. Aslan kükremeye başlamış ve Sema daha çok korkmuş bağırarak kaçmaya başlamış. Nereye doğru koştuğunu bile fark etmeyen küçük kızın boğazı kurumuş, su içmek istemiş. Yakında gelen dere sesine doğru ilerlemeye başlamış. Suyunu içmiş ve bir anda derenin kenarında ona doğru gelen bir timsah farketmiş. Çığlık atarak kaçmaya başlamış.
Kaçarken bir anda yorulmuş ve bir ağaca yaşlanmış. Bir de ne görsün koca bir fare. Sema yine çok korkmuş ve hızlıca devam etmiş. Her dakika karşısına bir hayvan çıkıyormuş ve bu onun için bor kabustan daha kötüymüş. En son duraklamış tam artık bitti derken bir de ne görsün. Simsiyah bir yılan ona doğru geliyor. Bu en kötüsüymüş. Kaçmış kaçmış sonunda insan sesleri duymaya başlamış. Ailesini yeniden bulmuş ve hızlıca yanlarına doğru gitmiş. Olan biteni anlatmış. Ailesi ona kızmış bir daha yalnız başına bir yere gitmemesini söylemişler. O günden sonra Sema büyük bir ders almış ve kendi başına bir yere gitmemiş. Bu şekilde de başına bela sarmamış.
Sitemizde bulunan birkaç masal örneği;
