Ders Verici Masallar
Ders verici masallar hem büyükler hem de küçükler için öğretici özelliklere sahiptir. Bazı masallar eğlenceli olmalarının yanı sıra ders verici yönleri ile de insanların yaşantısında önemlidir. Bu masalları çevrende ders vermeyi düşündüğün kişiler olduğunda onlara anlatabilir, kalp kırmadan ona doğruyu gösterebilirsin. Masallar çok eskiye dayanan sözlü bir gelenektir. Dilden dile dolaşmış bugüne kadar gelmiştir.
Masallar çocuklar için düşünülse de yetişkinler tarafından da çok fazla okunur. Keloğlan, Sindirella, kırmızı başlıklı kız, ve daha birçok masal çocukluk yıllarında en sevilen karakterler olmuştur. Aynı zamanda okurken bir yandan da okunanları yaşama imkanı vermiştir. Çocuklar için başka bir hayal dünyasının kapılarını açar. Siz de sitemizden ders verici masallar seçerek çocuğunuza okuyabilirsiniz.
Kibirli Bilgin Masalı
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, memleketin birinde, kendini çok beğenen, kibirli mi kibirli, bilgin bir adam yaşıyormuş. “Bu dünyada benden daha çok okuyup, benden daha fazla bilgiye sahip kimse yok.” Diye övünür duruyormuş. Günlerden bir gün sihirli aynasının karşısına geçerek: “Ayna, ayna! Söyle bana, bu dünyada benden çok bilen bilgili, benden daha büyük bir insan yaşıyor mu?” diye sormuş. Kibirli bilginin beklediğinin aksine, aynaya çok başka bir görüntü yansımış. Ayna: “Elbette senden daha çok bilen ve senden daha üstün bir kişi var. İşte şu görmüş olduğun insan, Bu tam olarak bir bilgin ve üstün kişiliğe sahip biridir”.
Kibirli adam, hırs ve öfkesinden deli olmuş. “Benden daha çok bilen ve benden daha üstün kimsenin olmaması lazım. Daha çok okuyup, daha çok öğrenmeli!” diyerek tekrar kitaplarının arasına dönüş yapmıştır. Aradan çok fazla bir zaman geçmiş. Bu arada bizim kibirli bilgin devamlı yeni bilgiler öğrenmiş. “Artık bu bilgiyle beni kimsenin geçme ihtimali yok.” diyerek aynanın karşısına geçmiş: “Ayna, ayna! Söyle bana, bu dünyada benden daha çok bilen, benden daha büyük bir insan mi var? Diye sormuş.
Kibirli Bilgin Masalında Neler Yaşandı?
Yine beklediği cevabın aksine aynada başka bir kişi belirmiş. Çok öfkeliymiş ve neredeyse gözleri öfkeden dışarıya fırlayacakmış. Tekrar kitaplarının arasında kaybolup, iki sene daha çalışmış. Yeterli bilgiye ulaştığını düşününce aynanın karşısına geçmiş: “Ayna, ayna! Söyle bana, bu dünyada benden daha büyük, daha bilgili bir kişi var mı?” diye sormuş.
Ne yaptıysa istediği cevabı bir türlü alamamış. Üzgün bir şekilde yine kitaplarının arasına dönmüş. “Yanlış yaptığım birşey var ama nerede?” diye düşünüp taşınmış ve birden aklına parlak bir fikir gelmiş. “Gidip ayna bilginine sorayım ve üstün adam kimmiş bulayım ve ondan hiç kimsenin bilmedikleri şeyleri öğreneyim.” Diye tekrar aynanın karşısına geçmiş: “Ayna, ayna! Söyle bana, bu dünyanın en bilgili insanı kim, hemen bana göster” demiş.
Aynada git gide bir gölge belirmeye başlamış… Bir de ne görsün, aynada kendi görüntüsü var. Şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalmış. Ayna: “En gerçek ve doğru bilgi, bilmediğini bilmenin farkında olmaktır. Sen daha önce de bilgiyle yüklüydün ama bir bilge değildin. Ne zamanki kibrini bir yana bırakıp, tevazuyu öğrenirsen başarılı olursun.
Kendinden büyük kişilerinde olduğunun farkına vardığında; aynı meyve veren ağaçlar gibi, meyven çoğaldıkça dallarını yere eğdin, işte bu tevazunla istediğin mevkiye ulaşırsın.” demiş. Ders verici masallar arasında yer alan kibirli bilgin masalı mütevazı olmanın insana kattığı olumlu şeyleri, kibirli olmanın da ne kadar yanlış olduğunu anlatır.
Dostluk Masalı
Bir zamanlar üç tane yakın dost varmış. Her gün birlikte vakit geçirir çok eğlenirlermiş. Ayşe, Pelin ve Nilay ismine sahiplermiş. Yıllar geçmiş büyümüşler. Hepsi farklı şehirlerde okumak için farklı şehirlere gitmişler. İlk zamanlar birbirlerini çok özleseler de daha sonra başka arkadaşlar bulup kopmuşlar. Ne kadar keyifli vakit geçirseler de gün gelip eski arkadaşlarını özlemeye başlamışlar. Ne kadar kişi olursa olsun ilk dostlukların yerinin başka olduğunun farkına varmışlar. Bir gün yeniden bir araya gelmişler ve eski günleri yad etmişler. Bu masaldan çıkarılması gereken ders; geçmişi unutmamak, saf temiz dostluklara sahip çıkmaktır. Dostluk kıymetli ve her zaman bulunamayacak kadar özel bir şeydir.
Sitemizde bulunan birkaç masal örneği;
Geri bildirim: Bremen Mızıkacıları Masalı