Halk Hikayeleri

Halk hikayeleri iyiliği, dostluğu, paylaşmayı ve daha birçok konuyu ele alır. Topluma mal olmuş olan bir çok halk kahramanı vardır. Bunlardan biri de Keloğlan’ dır. Keloğlan masalları herkes tarafından bilinmektedir. Bu masallar da hep iyiler kazanır, kötüler cezasını çeker. Siz de okumak için sitemize göz atabilirsiniz.

Keloğlan Ve Cadı Masalı 

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın yemyeşil olduğu güzel bir Anadolu kasabası varmış. Bu kasaba da anasıyla beraber yaşayan Keloğlan olarak adlandırılan bir genç varmış. Bu  genç delikanlı çalışmayı hiç ama hiç  sevmezmiş. Yaramazlıklar yapar ve fırsatını bulduğu  zamanda bir dere kenarında uzanır, boş hayaller kurtarmış. Köy köy gezen zeki, güler yüzlü delikanlıyı, herkes çok seviyormuş. Keloğlan birgün annesi uyanmadan eşeği karakaçana binip, yine bir derenin kenarına gitmiş. Büyük bir ağacın gölgesinde yatmış hayaller kurmaya başlamış.

O esnada oradan geçen bir kadın Keloğlan’ın dalgın dalgın düşündüğünü görmüş ve tebessüm ederek “Keloğlan hayallerine kavuşmayı ister misin? Hemen yattığı yerden  kalkan Keloğlan, biraz şaşırmış. Bu kadın benim ne hayal  kurduğumu nerden biliyor ki diye düşünmüş ve kel kafasını hemen kaşımış. Cadı olan kadın “Hey kel çocuk sana söylüyorum. Beni duymuyor musun?” “Evet, duyuyorum ama sen hayallerimin ne olduğunu nerden anladın?” demiş. Hahahaha “ Çünkü ben bir cadıyım diye cevap vermiş.

Padişahın çok güzel kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Ülkedeki tüm doktorlar onu iyileştirmek için uğraşmış fakat  hiçbiri onu iyi edemez. Keloğlan da hep prensesi iyileştireceğini düşünüp onunla evlendiği, hayallerini kurar dururmuş. Hemen dikkat kesilen Keloğlan Cadı kadını dinlemiş. “ Şu dağın  ardında yeşeren kıpkırmızı bir gül var. Eğer o gülü bulabilirsen ve bir yaprağını prensese yedirebilirsen prenses iyileşir. Ha şunu da unutmaman gerekir, o dağın ardında bir sürü kötü kişi var. Onların eline  geçersen bir daha kurtulamazsın.” demiş. Keloğlan Cadı kadına teşekkür etmiş ve daha sonra dağa doğru gitmiş.

Dağ çok ama çok büyükmüş. Keloğlan o süre gitmiş ve en sonunda dağın tepesine varmış. Epey  yorulmuştur. Dağın tepesinde gözüne çarpan mağaranın içine girerek uykuya dalmış. Uykusunda “Prenses beni çabuk iyileştir keloğlan, seni bekliyorum.” Deyince uyanmış. Keloğlan uyanmış başında  birçok adamın olduğunu görünce hemen ayağa kalkmış. “Merhaba  dostlar”  deyip söze başlayan Keloğlan, onlara kim olduğunu bahsettikten sonra başlamış halk hikayeleri anlatmaya.

Halk hikayeleri
Halk hikayeleri

Keloğlan İle Cadı Masalında Neler Yaşandı?

O gece orada kalan Keloğlan sabah olunca onlara teşekkür etmiş ve sonra cadı kadının bahsettiği gülü  aramış. Nerdeyse bakmadığı yer yokmuş ama o gülü hiçbir yerde  görememiş. Tam umudunu kaybetmiş dönecekmiş ki bir kayanın ortasında yetişmiş kıpkırmızı bir gül olduğunu görmüş ve hemen koşmuş. Gülü koparmaya korkan Keloğlan birkaç yaprağını kopartıp, saraya doğru yola düşmüş.

Sarayın kapısına varan Keloğlan, kapıdakilere prensesi iyi etmek için geldiğini söylemiş. Kapıdakiler,  bir yalancı olduğunu düşünerek, içeri almamışlar. Günlerce sarayın kapısından girmek için uğraşan Keloğlan her yolu denemiş ama içeri girememiş. Bir ağacın altında yatmış. Dertli dertli şarkılar söyleyen Keloğlan’ın yanına gelen cadı kadın, “ Gülü bulmuşsun ama saraya giremiyorsun, sana yardım edeceğim “demiş. Uzandığı yerden kalkan Keloğlan buna çok sevinmiştir. 

Keloğlana bir hırka veren cadı akşamüzeri, bu hırkayı giymesini söylemiş. Giyer giymez kimse seni göremez demiş. Sevinçle ellerini ovuşturan Keloğlan cadı kadın dediklerini yapmış ve prensesin odasına kadar girebilmiştir. Hasta olan prenses yemeğini yemiş sonra, herkes odadan çıkmış. O an üzerindeki hırkayı çıkaran Keloğlan görünmüş. Keloğlan konuşmalarıyla prensesin çok hoşuna gitmiş. Prensesin yanında oturmuş, başlamış anlatmaya. Bir süre sonra neden orada olduğunu hatırlayan Keloğlan “Ah prenses, sana şifa olacak ilacı sunmayı unuttum.” diyerek cebinden çıkarmış olduğu gül yaprağını prensese uzatmış. O gül yaprağını, aldığı gibi çiğnemiş. Birkaç dakika içinde kendisine gelmiş. Hastalığından hiçbir eser kalmamış.

Babasını çağıran prenses, onu kendisini iyi edenin Keloğlan olduğunu söylemiş. Kızının eski sağlığına kavuşması padişahı çok mutlu etmiş ve Keloğlana bakarak “ Dile benden ne dilersen. Demiş. “Kızını isterim” demiş.  Kızının da gönlü olduğunu anlayınca “Öyleyse verdim, hayırlı olsun.” demiş. Keloğlan ve prenses cadı sayesinde evlenmişler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

Sitemizde bulunan birkaç masal örneğiİ

  1. Zeka Geliştirici Masallar 
  2. Güzel Hikayeler 
  3. Sihirli Masallar 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SESLİ MASAL DİNLEME UYGULAMASI