Tilkinin Oyunu Masalı

Değerli okurlarımız, en güzel çocuk masallarını barındıran sitemizde bugünkü masalımız tilki masalları arasındaki Tilkinin Oyunu Masalı. Tilkinin Oyunu Masalı gibi masallardan sizlere en iyi masallar sunmamız için lütfen masallarımızı yorumlarınızla değerlendirin.Bir varmış bir yokmuş…evvel zaman içinde, Yolun kenarında oturan tilki ovada oyun oynayan diğer hayvanları izliyormuş. Öğlen yemeği bulmak için çok fazla koşturduğu için yaslandığı ağaca biraz daha yaslanmış.  Kaplumbağa, at, sincap ve tavşan ovanın düzlüğünde saklambaç oynuyorlarmış. Tilki açlığın ve yorgunluğun vermiş olduğu bitkinlikle haset ederek izlemeye devam etmiş. Araların da ki arkadaşlıkları o kadar sağlammış ki bu dörtlünün hiç birbirlerinden ayrılmazlarmış. Tilki ise koskoca ormanda tek başına yaşar onlar oyunlar oynayıp eğlenirken onları uzaktan izlermiş. Tilki onların arkadaşlıklarını kıskanıp yerinden doğrularak homurdanmış. “Ne var sanki hep birlikte oynuyorlar. Bunların başka işleri yok mu?”

Tilkinin Gizli Planı

Yerinde duramayıp huysuz huysuz bir oyana bir buyana sallanmaya başlamış. Kıskançlığından kuduruyormuş. Tilki gizlice plan kurmuş. Güneş batmış sabah olmuş. Yeller esmiş öğlen vaktine yakın kaplumbağa, at, sincap ve tavşan ovanın düzlüğünde oturup meyve bahçesinden topladıkları elmalarını yiyorlarmış. At kardeş şöyle demiş:-Ne de güzel bir gün. Havada çok güzel. Elma yedikten sonra ne yapsak ki?Sincap elimdeki elmayı biraz daha kemirerek cevaplamış:-Tepeye çıkıp uçurtma mı uçursak?Tavşan kardeş daha heyecanlı bir şekilde konuşmaya dahil olmuş.-Ormana gidelim. Şelale başında oturur sohbet eder oyunlar oynarız demiş.“Ben çok ağır ve yavaşım size yetişemem arkadaşlar siz gidin ben ovada kalacağım demiş.”At kardeş bir anda huysuzlanmış ve şöyle demiş.-Hep ovada kalıyor ve hiçbir yere gidemiyoruz. Senin yüzüne bu yazı hep ovada pinekleyerek geçirdik. Özgürce ne dağlara gidip koşabildik ne uçurtma uçurabildik ne de şelaleye gidebildik. Bu kadar ağır ve yavaş olmak zorunda mısınSincap atın dediklerine şaşırmış. Kaplumbağa onların en yakın arkadaşıyken at kardeşin böyle söylemesi hiç doğru değilmiş. Sincap yerinden zıplayarak konuşmuş:– Doğuştan gelen özellikleri ne kaplumbağa ne de diğer hayvanlar değiştirebilir. O bizim arkadaşımız. Eğer farklı bir şey yapmak istiyorsan gidip tek başına yapabilirsin bunu kaplumbağa kardeşe karşı kırıcı bir şekilde söylemen çok yanlış.Tavşan kardeş sincabı destekler şekilde konuşmaya şöyle demiş:-Sincap kardeş haklı. Bizimle vakit geçirmek zorunda değilsin. Kırıcı davrandın ve kaplumbağa kardeşi üzdün. Bu güzel günü mahvettin.Kabuğuna çekilmiş konuşmaları dinleyen kaplumbağa biraz daha içine çekilmiş. İçten içe üzülmüş. Ağır olmak kaplumbağa kardeşin düzeltebileceği bir özelliği değilmiş. At sinirlenmiş ve bir hışımla ovayı terk etmiş. Sincap kardeş ve tavşan kardeş kaplumbağaya sarılmışlar. Daha sonrada evlerine dağılmışlar. 

 

Tilkinin Oyununa Düşen Atın Pişmanlığı

Tilki olanı biteni kahkaha atarak izlemiş. Dün iyi ki de akıl edip atın ahırına gitmişim. Onu övüp rüzgarlarla yarışan hızını yerlere göklere sığdıramamışım. Bugün at kardeş olmasa bu dörtlüyü ayıramazdım demiş.” O sıralarda kendince kaplumbağa kardeşe sinirli olan at, tilkinin konuşmalarını duymuş. Önce şaşırmış sonra kendisini kötü hissedip dolduruşa geldiğini anlamış. Hızlıca oradan uzaklaşıp sincabı ve tavşanın kulübelerine gitmiş. Durumu anlatmaya başlamış.-Dün kulübeme geldiğimde yanıma tilki geldi. Başlarda konuşmadım onla. Onun ne kadar sinsi ve tehlikeli olduğunu biliyordum. Sonra ne kadar hızlı olduğumu hızımın rüzgarlarla yarışabileceğini söyledi. Bu sahip olduğum özelliğimi kullanmam gerektiğimi. Bende ister istemez dediklerine kulak asmaya başladım.“Bu işin altından tilkinin çıkacağını bilmeliydik.” dedi sincap kardeş.At yaptığı hatanın farkındaydı. Kaplumbağa kardeşi sahip olduğu özellikleri yüzünden yargıladığı için kendini suçlu hissediyordu. Yarın sabah yapacağı ilk iş kaplumbağa kardeşe gidip özür dilemek olacaktı.Sabah oldu güneş doğdu. Ovada toplaşan sincap, tavşan ve kaplumbağa atın gelmesiyle konuşmalarını sonlandırdılar. Uzun bir sessizlikten sonra at kardeş öne atıldı ve konuşmaya başladı:-Kaplumbağa kardeş öncelikle sana dediklerim için özür dilerim. Sana öyle dememeliydim. Sahip olduğun özellikler yüzünden sana kırıcı davranmamalıydım. Bana tilki kardeş geldi ve bir konuşma yaptı. Onun dolduruşuna geldim diyerek özür dilemiş. Yeniden bu ovada güle oynaya eğlenelim.Kaplumbağa kardeş atı sakin bir şekilde dinlemiş. Düşünmüş taşınmış. Yıllarca süren bu arkadaşlıkları bir anlık düştüğü hata yüzünden son bulmamalıymış. At kardeşe yönelerek konuşmuş:“At kardeş durma gel şöylede sarılıp unutalım bu olayı.” demiş. Bu dört güzel arkadaş sarılıp oyun oynamaya devam etmiş. Yine yolun kenarında oturup bu arkadaşları izleyen tilki ise küplere binip yalnız bir şekilde evine dönmüş.Bir önceki masalımız Terkedilmiş Göl Masalını okuyun.Diğer Çocuk Masallarımız.Kısa Çocuk Masallarımıza bakmayı unutmayın.